Altın Nakışı

ZANZİBAR KAPISI

(VATAN CADDESİNDEKİ CUMBALI EV)






Çocukluğumda Vatan caddesi'nde, eski cumbalı Osmanlı evinde oturan büyük anneannemin de avluya açılan sokak kapısı ve diğer ev kapıları, ahşap oymacılığından nasibini almış, çift kanatlı, cilası eskimiş ama arap sabunuyla silinince mis gibi parlayan, kuruyunca da tekrar kararıp sanki tozlanmış gibi eski görüntüsüne dönen kapılardandı.. Üstündeki az sayıdaki oymaların aralarını parmaklarımla arap sabunlu bezi gezdirip, temizlemeye çalışırdım. 

Sanırım 6, 7 yaşlarındaydım. Yaz aylarında, okullar kapanınca soluğu bu evde alır , özgürce bahçesinde, avlusunda, ilerisindeki bostanlarda oynardım. Ali Dede'nin ayakkabı kutularından kestiğim yıldızlarla kartondan taçlar yapar, bahçedeki dut ağacına benim için kurulan salıncakta sallanırdım. 

Soğusun diye kuyuya sallandırılan kovadaki karpuzu çatlayana kadar bekler, mutfaktaki tel dolabın içindeki kağıda sarılı beyaz peynir ve bakkal amcanın külahla sattığı zeytinden arada sırada biraz aşırarak fırtına gibi dolaşırdım. 

İşte o günlerin anısına bu kapıyı yapmak istedim. Bu kapıda hala özlemle andığım o evin anıları vardır..Bugün bile hala hep, bir gün bu kapıyı açıp o günlere ve büyük anneannemin sıcacık kucağına kavuşmayı diliyor ve bekliyorum. 


Nasıl ve neler  yaptım;



Önce desenin kurgusunu tamamladım. Bezeme örneklerinden yararlanarak toplam 10 adet kareye denk düşecek şekilde mini desenler çalıştım. Tüm desenlerin altın nakışına uygun olmasına dikkat ettim. Kapı üstündeki yarım daire bölüme ise simetrik desenler oluşturdum. 

Kumaş için kıl telada karar kıldım ama aslında hata yapmışım. Çünkü altın nakışı için en ideal kumaşlar kadife, ipek, tafta, En ideal renkler ise, bordo, mor, koyu pembe, siyah, kahverengi.. 
Kıl tela bana otantik ve doğal geldiği için seçtim ama şimdi keşke kadife ya da ipek kullansaymışım diyorum. Toprak rengi olduğu için de altını renk olarak patlatmadı. 

Deseni çalıştıktan sonra aydınger kağıda kopyaladım.

Çalışmak istediğim boyutta bir çerçeve oluşturdum. Kasnakla çalışamayacağım tüm desenler için özel bir çerçeveyi kendim yapıyorum. İstediğim ölçülerde 4 adet çıtayı birbirine çakıp, kumaşı üzerine gererek, raptiyelerle sabitledim. Kumaşı ve çerçeveyi desenden biraz daha büyük tuttum. Hep bir pay bırakıyorum.  

Karbon kağıdıyla deseni kumaşa aktarıyorum. Çok fazla ayrıntıya girmeden ana hatları ile deseni kumaşa geçiriyorum. 

Her bir kutucuğun uygulamasına başladım. 
Artık bu işlemelerde gönlünüzden ne geçiyorsa onu çalışacaksınız. 







Ben, her kutucuğa canım ne istiyorsa onu işledim. Siz de öyle yapın. 
Vatan caddesi'ndeki evin bahçesinde ne varsa, büyük anneannemin anlattığı masallardaki çiçekler....dut ağacının yaprakları.. 





Kullandığım altın tırtıl ve kurtçukların hepsi '' SADİ'' marka küçük tüpler içinde satılıyorlar.
ayrıca MADEİRA'nın altın iplik ve kordonlarını kullandım. Desenlerin içlerini doldurmak için ''uzun, kısa atmalara'' da gene MADEİRA'nın ipek ipliklerini kullandım. 

Altın yaprakların altına ince kartonlarla dolgu yaptım. Kartonları tek tek yaprakların üzerine yapıştırdım.  Böylece üzerine sarmalarla daha dolgun ve tok bir görünüm oluştu. Boyut kazandılar.

Bazı çiçekleri de keçe ile doldurdum ve boyut kazandırdım.





Kapının üstünde yer alan yarım daireyi işlerken en çok severek yaptıklarım bordo çiçekler oldu.
Hala onlara baktığımda çok seviyorum. Daireyi keçe ile doldurdum ve bordo ipek iplikle sarma tekniği kullandım. Madeira nın  altın kordonunu pile pile dikip yaprakları oluşturdum. Bordo sarmanın üzerini altın iplikle çapraz verev dikişlerle sepet örgüsü gibi süsledim. Pilenin üzerine de altın tırtılı döşeyince çok güzel oldu. Detayı aşağıdaki gibi... 



Yavaş yavaş kapının detayları ve kutucuklar tamamlanıyor.



 


Gene en sevdiğim detaylardan biri de aşağıdaki yumurta şeklindeki çiçek oldu. Faberge yumurtasına benzedi ve yapraklarını çok severek çalıştım.  

Kutucukların detayları...





Kapının çerçevesi (doğrama kısmı) için yükselti vermek amacıyla 2 kat keçe yapıştırdım. Bombe oluşturmak için de  2. kat keçeyi biraz daha küçük kesip, yapıştırdım. 







Altın renkli suni deriyi çepeçevre keçe üstüne diktim. Dikerken ince altın iplik ve boncuk iğnesi kullandım. Eğer kalın bir iğne kullanırsanız deri üzerinde leke ve büyük delikler oluşturmaması gerekiyor. Boncuk iğnesi hem rahat geçiyor hem de hiç iz bırakmıyor. 

Kapının ortasına ne yaptım?


Bu fikir çok ama çok hoşuma gitti. Kapının orta şeridini ajur çalıştım. Altına da altın rengi deri ile dolgu yapmayı unutmadım. ajur üzerinde çok şık durdu.  




Bu da kapının üstü...Tüm detaylarıyla... Tüm yapraklar karton yapıştırılarak yükseltildi ve maraş işi gibi çalışılmış oldu.. Daha doğrusu Maraş işine yakın bir teknikle işlemiş oldum. 






Tüm kutucukları Madeira kordon ile çevreledim. Kutucukların üzerindeki şeritin altına ise ortası delikli altın renkli pullar dikildi. Pulları biraz bir kurala bağlı olmadan gelişigüzel diktim.. 






VEEEE  mutlu son....






Bu kapıyı işlerken hep hayalimde ve aramızda yaşananlarla hep aklımda olan, hep minnoş diye seslendiğim, yaşlılıktan buruşmuş yüzünün her kıvrımı sevgi ve iyilik dolu, saçları bembeyaz bir pamuk nine olan büyük anneannem BEDRİYE YÜZÜAK'ı sevgi ve saygıyla anıyor, bir gün onunla tekrar buluşabilmeyi diliyorum.  




















Yorumlar

Popüler yayınlar